Sokak serserileri toplumun bir ürünümüdür, ya da kusursuz bir toplumda da serseriler olacak mıdır ?

Bu soru toplum bilimciler ve ruh bilimciler arasında tartışma konusu olmayı sürdürmektedir. Kuşkusuz her insanda bir “Kaç ya da Dövüş” mekanizması vardır. Bu mekanizma uyarıldığında insanın öfke duyması ya da vücudu kaçmaya ya da dövüşmeye hazırlayan fiziksel değişikliklere neden olur. Bu konudaki tartışma iki nokta üzerinde yoğunlaşmaktadır. İlk olarak insanda doğuştan gelen ve kendiliğinden ortaya çıkan bir saldırganlık içgüdüsü mü vardır, yoksa ancak uyarı alınca harekete geçen ve “öğrenme” yolu ile kazanılan bir tepki mi söz konusudur ?

Ne varki bu konudaki görüşlerin hiçbirini kanıtlamak ve tartışmayı kesin bir sonuca bağlamak mümkün değildir.

Bazı bilim adamları bu konuda hayvanları örnek gösterirler. Hayvanlar yaşadıkları bölgeyi savunmak ve varlıklarını sürdürebilmek için saldırgan olmak zorundadırlar. Bu görüşü savunanlara göre insanlar da anı nedenlerle saldırganlık gösterebilirler. Saldırganlık zayıfların elenmesine yol açar, türlerin yok olmasını önler.

Freud gibi psikanalizcilerin görüşüne göre, saldırganlık güdüsü insanda doğuştan var olsa bile düş kırıklığından ve suçluluk duygusundan kaynaklanan, tümüyle olumsuz bir niteliktir. Saldırganlık güdüsünü yönlendirmek mümkündür. Nitekim yapılan deneyler çocukların tv de şiddet olaylarını seyrettikten sonra saldırgan eğilimler gösterdiklerini kanıtlamıştır. Bu olgu saldırgan olmamayı da denetlemenin mümkün olabileceğini düşündürür.


İlgili Aramalar: çocuklarda saldırganlık, Gençlerde Saldırgan Eğilimler, İçgüdüler, olumsuz davranışlar, saldırgan insanlar, Saldırganlığı Önlemek Mümkün mü, Saldırganlığın Nedenleri Nelerdir, Saldırganlığın Sebepleri, saldırganlık, saldırganlık nedir, saldırganlık ölçeği, saldırganlık ölçüleri, saldırganlık ve nedenleri, suçluluk duygusu, toplumda saldırganlık, toplumsal saldırganlık, Saldırganlık Bir İçgüdümüdür ?

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top