Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak, "Doping reçetesiz verilemediği gibi bir kişi, buna ilişkin elinde bir reçete ile geldiğinde ise TEB ve SGK arasında yapılan protokol gereği kontrollü ve belli limitlere göre belirli eczaneler tarafından temin edilmesi gereken bir ilaçtır" dedi.

Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak, eczanelerden reçetesiz olarak doping maddelerinin satışının mümkün olmadığını belirterek, "Sorunun çözülmesi isteniyorsa eczacılar kadar sistemde yer alan tıp doktorları da dahil tüm sağlık personeli sorumluluğu üstlenmeli, sporcuların, antrenörlerin, danışmanların eğitim çalışmalarına hız verilmeli" dedi.

Çolak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin Olimpiyatları'nın ardından 652. Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde de bazı sporcularda doping maddesi tespit edildiğini hatırlattı.

Son zamanlarda Türkiye'de yasaklı doping maddelerini kullanan sporcuların tespit edilmesinin üzüntüyle karşılandığını vurgulayan Çolak, dopingin hem sporcu sağlığı açısından ciddi sorunlar yaratabildiğini hem de başarıyı gölgelediğini ifade etti. Çolak, devlet politikası olarak doping kullanımının önlenmesi için atılan bürokratik adımların yanında, sporcu ve antrenörlerin eğitiminin de bir o kadar önemli olduğunu vurguladı.

"Yasaklı doping maddelerinin çoğu, tedavide kullanılan ilaçlar arasında yer alıyor"

Dopigli maddelerin satışında "olmazsa olmaz" şartlar bulunduğunun altını çizen Çolak, dopingle ciddi mücadele edilmesine rağmen, son zamanlarda bu maddelerinin eczanelerden kolaylıkla temin edildiğine dair yapılan iddiaların bulunduğunu anımsattı.

Dopingli maddelerin, eczanelerden "reçetesiz" alınmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Çolak, "Eczanelerde dopingli maddelerin reçetesiz satışına geçit yoktur, çünkü tüm ilaç satışları takip altındadır. Israrla benzer söylemlerin yapılmaya devam edilmesi, doping yapan sporcu sayısındaki artış konusunda gereken önlemleri almayanların, başarısızlıklarını saklamaya çalışmalarından öte bir şey değildir" değerlendirmesinde bulundu.

Yasaklı maddelerin çoğunun, hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında bulunduğu bilgisini veren Çolak, bu maddelerin her yıl Dünya Antidoping Ajansı (WADA) tarafından internette yayımlandığını ifade etti.

Çolak, şunları kaydetti:

"Yasaklı doping maddeleri ve uygulamaları, genel grup olarak değerlendirildiğinde anabolik maddeler, hormonlar ve hormon antagonistleri, beta agonistler, diüretikler, stimulanlar, narkotik analjezikler, kannabinoitler, glukokortikosteroitler, beta blokörler, eritropoetinler, oksijen transferini artırıcı uygulamalar ve genler olarak gruplandırılmıştır.

Görüldüğü gibi birçok grupta yer alan doping maddelerinin bir kısmı, eczanelerde tedavi amaçlı kullanılan reçeteli veya reçetesiz satılan ilaçlar arasındadır. Doping de bu ilaçların suistimal edilmesi ve hasta olan kişilerce değil sportif maksatlarla fiziki gücün artırılmasına yönelik kullanılmasıdır. Ancak, eczanelerden reçetesiz temin edilebildiği ileri sürülen "eriteopoietin" preparatları, Türkiye'de son derece sınırlı ve kontrollü kullanılan ilaçlardır. Bunlar, hiçbir şekilde reçetesiz verilemez. Reçetesiz verilemediği gibi bir kişi, buna ilişkin elinde bir reçete ile geldiğinde ise TEB ve SGK arasında yapılan protokol gereği, kontrollü ve belli limitlere göre belirli eczaneler tarafından temin edilmesi gereken bir ilaçtır. Kolaylıkla bu tip ilaçların temin edilebilmesi söz konusu değildir."

-"Eğitim çalışmalarına hız verilmeli"

Çolak, ilaç satışlarının, Türkiye'de ciddi olarak kontrol edildiğini ve eczane dışından alınma ihtimali olmadığını dile getirerek, "Bu maddelerin, Türkiye'de eczanelerden diğer ülkelerden daha kolay temin edildiği doğru değildir" diye konuştu.

Bilinçli ve sağlıklı sporcuların, bu maddeleri kullanmak istemeyeceklerinin de "çok açık" olduğunu vurgulayan Çolak, şöyle devam etti:

"Eczacıların, bu ilaçları kullanmak isteyenlere 'doping yapmak isteyen sporcular' gözüyle bakmayacakları çok açıktır ve bilinçsizce veya kötü niyetli olarak başvurulan doping uygulamalarında sadece eczacıları ve eczaneleri adres göstermek sağlıklı bir yaklaşım değildir.

Bu sorunun çözülmesi isteniyorsa, eczacılar kadar sistemde yer alan tıp doktorları da dahil tüm sağlık personeli sorumluluğu üstlenmeli, sporculara ve yardımcı ve antrenörlerine, danışmanlarına da eğitim çalışmalarına hız verilmelidir. Bu konuda eczacılar olarak üzerimize düşecek her görevi üstlenmeye hazırız."

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top