Hurmanın Faydaları

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4jEFSDfnk-r91AcuhuPbx9A9JdJUCeYjbT2h7Q0o0JU0IC3RAXoRuCraLHWVmFiNTqZKZJCCej02i4TrLwL5rn8cdFdxahqSD2T_Ml9McP-ab27PLQ7oTRvq1JhESDRv5fJEsgWlz0k8/s1600/hurmanin-faydalari.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="80" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4jEFSDfnk-r91AcuhuPbx9A9JdJUCeYjbT2h7Q0o0JU0IC3RAXoRuCraLHWVmFiNTqZKZJCCej02i4TrLwL5rn8cdFdxahqSD2T_Ml9McP-ab27PLQ7oTRvq1JhESDRv5fJEsgWlz0k8/s320/hurmanin-faydalari.jpg" width="120" /></a></div>Sağlık için, yediklerimize çok dikkat etmemiz gerekir. Orucu bozduğunuzda ilk önce su içmeli, birkaç hurma ve zeytin ile başlamalıyız. İftar sofrası için ağır yemeklerden kaçınmalı, yemeklerde katı yağ, unlu-yağlı soslar kullanmamaya, donmuş veya toz haline getirilmiş katkılı yiyeceklerden kaçınmaya özen göstermeliyiz. Hurma çok değerli bir gıdadır. Ayrıca iftar sofralarının geleneksel bir ürünüdür hurma. Hurma şekeri vücudumuzda süratle emilir. Bu nedenle hurma oruç açılırken başımızın dönmesini ya da hızlı yemek yeme ihtiyacını engeller. İşte hurmanın sağlığa diğer faydaları: -Hurmanın içinde bulunan flor sayesinde dişlerin çürümesini engellenir. -Hurma aynı zamanda selenyum içerdiğinden hem bağışıklık sisteminizi güçlendirir hem de kansere karşı korur. -Hurmada A vitamini olduğundan, hafıza kaybının önlenmesine yardımcı olur. -Antioksidan tarafından zengin olan hurma damar tıkanıklığını engeller. -Hurmanın en önemli faydalarından birisi de kolestrolü ciddi derecede düşürmesidir. -Hurma rahim kaslarını güçlendirerek, doğumu kolaylaştırır. -Hurma afrodizyak etkisiyle de cinsel hayatınızda olumlu etkiler sağlar. -Hurmada çok miktarda fosfor olduğundan kısırlığın tedavisinde önemli rol oynar. -Özellikle şeker hastaları ve yüksek tansiyon hastalarına hurma iyi gelir. -İçerdiği B1, B2 ve B6 vitaminleriyle stresi ciddi derecede azaltır. -B1 ve B2 vitaminlerini içerdiğinden dolayısıyla karaciğeri de güçlendirir.<br /><br /><div class="ikaz27">İlgili Aramalar: Hurma,Hurma Hakkında Bilgi,Hurma Nedir,Hurma Faydaları</div>

Hurmanın Faydaları

Sağlık için, yediklerimize çok dikkat etmemiz gerekir. Orucu bozduğunuzda ilk önce su içmeli, birkaç hurma ve zeytin ile başlamalıyız. İftar...

Devamı »

Kulaklarınızı Havuz Ve Denizden Koruyun!

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://www.ozgurcan.com.tr/wp-content/uploads/kulaksu.png" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="298" src="http://www.ozgurcan.com.tr/wp-content/uploads/kulaksu.png" width="448" /></a></div>Kavurucu yaz sıcaklarından rahatlamanın yolunu havuz ve denize girmekte buluyorsanız, kulaklarınızı iltihaplara karşı savunmasız bırakıyor olabilirsiniz. Su ve nem kulaklarınızda enfeksiyon oluşturarak kaşıntı, şişme, akıntı, kulakta tıkanma, duymada azalma ve şiddetli ağrıya yol açabilir. Alacağınız birkaç küçük önlem, kulak sağlığınızı koruyarak yaz aylarını keyifle geçirmenizi sağlayacaktır. Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Hasan Yılmaz yaz mevsiminde sıkça karşılaşılan dış kulak yolu iltihaplarından korunma yöntemlerini anlattı.<br /><br /><b>Kulağın ıslak kalması enfeksiyonlara yol açıyor</b><br /><br />Yaz ayları ile birlikte dış kulak yolu iltihabı (otitis eksterna) sıklığı belirgin artış gösterir. Bu artışın nedeni sık duş alma, sık denize ve havuza girmektir. Dış kulak yolunun rahat havalanamayan dar yapısı, ıslanınca tam kuruyamayıp nemli kalmasına yol açar. Eğer kişi sürekli neme maruz kalırsa, kolaylıkla enfeksiyonlara yakalanabilir. Özellikle yüzücülerde ve doğuştan dış kulak yolu dar olanlarda bu duruma daha sık rastlanır. Kulak kanalında kalan su, eğer mikrop içeriyorsa bakteriler, kanalda hızla üremeye başlar ve enfeksiyona neden olur.<br /><br /><b>Kulakta kaşıntıya dikkat</b><br /><br />Erken belirti olarak kulakta hafif bir kaşıntı olur, saatler içinde de dış kulak yolunda şişme, akıntı, tıkanma, duymada azalma ve çok şiddetli ağrı başlar. Bazen hasta, bu belirtiler ve ağrıda şiddetlenme nedeniyle çene hareketlerinde ve çiğnemede bile zorluk çekebilir. Yaşlı, şeker hastası ve direnci düşük hastalarda enfeksiyon ilerleyerek malign otitis eksterna adı verilen kemik iltihabı ile seyreden daha şiddetli bir enfeksiyona da neden olabilir. Bu belirtilerin görülmesi durumunda vakit geçirmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır.<br /><br /><b>Alacağınız birkaç basit önlem ile enfeksiyondan korunun</b><br /><br />Havuz veya deniz sonrası kulak temiz bir peçete veya kağıt mendille kurulanmalı ve kesinlikle nemli bırakılmamalıdır.<br /><br />Bu temizleme işlemi sırasında kulağın çok karıştırılarak dış kulak yoluna hasar vermemek önemlidir.<br /><br />Temizliğinden emin olunan havuz veya deniz tercih edilmelidir.<br /><br />Havuz suyundaki klor miktarı da bu hastalığa yakalanmada önemli bir etkendir. Havuz suyunda bulunan klor dış kulak yolunun asit/baz dengesini bozarak daha kolay enfeksiyona yakalanmaya neden olur. Klorlamada, günışığından, kullanan sayısına, sıcaklıktan, suyun kimyasal yapısına göre dozajlama gerekir, bu yüzden havuzun sürekli bakımı, kontrolü önemlidir.<br /><br /><b>Tedavi için su ile temas ortadan kaldırılmalı</b><br /><br />Bu hastalığın tedavisi için sık muayene; aspiratörle temizlik, uygun ilaç tedavisi, dış kulak yolundaki asit baz dengesinin sağlanması, ağrı kontrolü, şeker hastalığı gibi faktörlerin kontrolü, su ile temasın ortadan kaldırılması önemlidir.

Kulaklarınızı Havuz Ve Denizden Koruyun!

Kavurucu yaz sıcaklarından rahatlamanın yolunu havuz ve denize girmekte buluyorsanız, kulaklarınızı iltihaplara karşı savunmasız bırakıyor o...

Devamı »

İdrarda Kan Gelmesi

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiz938XeaFF2ScMz7D5U6NNjjgDNgFXfNI5H0K5D9hoqPdyXrJ_OqUYtrxNWHrh29u78C3Xl9lxJq5vjd9oc1mbGDIwpM5i2RgKm6AxdAGaF1EUGHNxfAjbQxbdfp1dER8_lkMUQyPeIQg/s1600/idrarda-kangeliyor.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="100" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiz938XeaFF2ScMz7D5U6NNjjgDNgFXfNI5H0K5D9hoqPdyXrJ_OqUYtrxNWHrh29u78C3Xl9lxJq5vjd9oc1mbGDIwpM5i2RgKm6AxdAGaF1EUGHNxfAjbQxbdfp1dER8_lkMUQyPeIQg/s320/idrarda-kangeliyor.jpg" width="120" /></a></div>İdrarda Kan Çıkması (Hematuri) Böbreklerdeki ve idrar yollarının herhangi bir bölgesindeki çeşitli patalojiksüreçlerden kaynaklanabilir: Böbreklerde taş, verem, tümor, akut glomerülonefrit, enfarktüs; idrar borusunda taşiltihap; siyekte taş, iltihap. İdrarda görülen kan miktarı etkene göre değişir. Kan bazen idrarda canlı kırmızıdan soluk kırmızaya kadar varan renk değişikliklerine yol açar. Bazı olgularda ise kanama ancak mikroskopla incelenen idrar çökeltisinde al yuvarların görülmesiyle belirlenir. İdrarda gözle görülmeyecek kadar az miktarda kan kimyasal tepkimeler yardımıyla da açığa çıkabilir. http://www.saglikcini.com İdrarda kanın gözle görülebilecek miktarlarda çıktığı olgularda kanamanın kaynağını belirlemek için “üç bardak testi” kullanılır. Hastanın idrarını üç bardağa çıkarması istenir. Kan yalnız ilk bardakta görülüyorsa, idrar kesesinde kanama vardır. ( İdrar kesesinde kanamanın olduğu durumlarda kese dibinde göllenmiş olan kan işemenin en sonunda dışarıya çıkar) Her üç bardakta da kan görülüyorsa kanama böbreklerde ya da idrar borusundadır. Bu durumda kan, oluşumundan başlayarak idrara karışır. <br /><br /><div class="ikaz27">İlgili Aramalar: çocuklarda idrardan kan gelmesi, hematuri, hematuri nedir, idrarda kan, idrarda kan görülmesi</div>

İdrarda Kan Gelmesi

İdrarda Kan Çıkması (Hematuri) Böbreklerdeki ve idrar yollarının herhangi bir bölgesindeki çeşitli patalojiksüreçlerden kaynaklanabilir: Bö...

Devamı »

Obezitenin Nedenleri

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSMPBTsxfpQBOHik3VS3Gfk5v_huqOzDyTmzd5fkE_XEsC5ei405Pk41i6HD4Zi4-L_2CHlrMeW2VElmcauEP4863WyAGHhuL7Eo4FIrqWe2wiva-kl-7gR-3JrLDFs7uQvk-Z0SvOGb8/s1600/obeziteninnedeni.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="100" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSMPBTsxfpQBOHik3VS3Gfk5v_huqOzDyTmzd5fkE_XEsC5ei405Pk41i6HD4Zi4-L_2CHlrMeW2VElmcauEP4863WyAGHhuL7Eo4FIrqWe2wiva-kl-7gR-3JrLDFs7uQvk-Z0SvOGb8/s320/obeziteninnedeni.jpg" width="120" /></a></div>İşte obezitenin sebebi! Bu gıdalar insülin sistemini etkiliyorlar, yağ kazandırıp kas kaybettiriyorlar! Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Natrol Şirketinin doktorlarından Prof. Dr. Harry Preuss, obeziteye neden olma konusunda karbonhidratların önemli bir role sahip olduğunu belirterek, ”Çünkü insülin sistemini etkilerler. İnsülin sisteminin etkilenmesinin sonucu da yağ kazanıp kas kaybetmeye meyilli olmaktır” dedi. Bir seminer için İstanbul’a gelen Prof. Dr. Preuss, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ”Obeziteye neden olma konusunda karbonhidratlar önemli bir role sahip. Çünkü insülin sistemini etkilerler. İnsülin sisteminin etkilenmesinin sonucu da yağ kazanıp kas kaybetmeye meyilli olmaktır” şeklinde konuştu. Çabuk emilen karbonhidratları yemeyi azaltmak ya da bunların emilimini yavaşlatan besin destekleri kullanmak gerektiğini belirten Preuss, ”Şeker, yüksek furuktozlu mısır şurupları, meyve suları, asitli meşrubatlar, beyaz ekmek, pirinç, beyaz undan yapılan yemekler, patates gibi gıdaların tüketilmesi azaltılmalıdır” dedi. Preuss, vücuda aşırı karbonhidrat yüklemesi sonucu oluşan nişasta zincirinin, vücuttaki ”alfa-amilazı” denilen enzim tarafından parçalandığını ve karbonhidratın çok hızlı bir şekilde kana karıştığını vurgulayarak, ”Ancak alfa-amilazı enzimini bloke ederek, bu nişasta zincirinin parçalanmasını önler ve karbonhidratın kana karışmasını önlersiniz” diye konuştu Bu yolla bu şeker moleküllerinin vücut tarafından emilerek yağ olarak depolanıp saklanmasının önüne geçilebileceğini ve yeni yağların oluşumunun durdurulacağını ifade eden Preuss, şöyle devam etti: ”Karbonhidrat alımında aç ya da tok olmak önemli değil. Önemli olan bu karbonhidratların çabuk emilebilen olmasıdır. Dolayısıyla lifli gıdalar tüketmeye özen gösterebilir ya da karbonhidrat bloke edebilen besin destekleri alabilirsiniz. Ben kilo kontrolüne yardımcı olan doğal maddelerin bir arada bulunduğu formları öneriyorum. Bunların hepsi aslında farklı bir işe yarıyor. Örneğin bunlardan biri kalori yakımını hızlandırıyor, biri iştahın bastırılmasına yardımcı oluyor, birisi insülin sisteminin baskılanmasını sağlıyor gibi… Karbonhidrat bloke edici ürünleri seviyorum. Çünkü çalışmalar deneysel olarak gösteriyor ki karbonhidrat bloke ediciler, insülin sistemini normal düzeyde tutuyor. Bazı karbonhidratlar da var ki emilimleri zayıf olduğu için direk bağırsak sistemine gider. Bu karbonhidratlar bağırsak sistemine gidince orada küçük alkol zincirleri oluşturur ve bu da kolon kanserine karşı koruyucu etki sağlar. Yani zayıflarken kas değilde yağ kaybetmeniz önemli. Halka, diyet ve egzersiz yaparken karbonhidrat bloke edici doğal besin destekleri alabileceklerini ama sadece Türkiye’de belli onaylardan geçmiş sadece eczanelerde satılanları almalarını tavsiye ediyorum. Besin desteği alırken de içeriğinde sentetik madde içermeyen, tamamen bitkisel içerikli olmasına dikkat edilmesini öneriyoruz.”<br /><br /><div class="ikaz27">İlgili Aramalar: Obezite,Obezitenin Nedeni,Obezitenin Sorunu</div>

Obezitenin Nedenleri

İşte obezitenin sebebi! Bu gıdalar insülin sistemini etkiliyorlar, yağ kazandırıp kas kaybettiriyorlar! Georgetown Üniversitesi Öğretim Üye...

Devamı »